Kral Salamon’un korumalarının lideri Beniah isimli biriydi. Beniah krala bütün varlığı ile hizmet eder ve kral ondan ne isterse istesin onu yerine getirmekten gurur duyardı. Bir gün kral Beniah’ın askerlerine övünerek şunları söylediğini duyar:’Kral benden ne isterse istesin, önüme koyacağı her işi yerine getirebilirim’.Kral Salamon Beniah’ın nadiren konuşan sakin biri olduğunu biliyordu. Herkes karşısında böbürlenmesi onu rahatsız etti ve Beniah’a alçakgönüllü olmayı öğretmesi gerektiğini düşündü.
Kral Salamon “Beniah’a yerine getirilmesi imkânsız bir iş vereceğim. Böylece bir daha ondan istediğim her şeyi yerine getirebileceği konusunda övünemeyecek” diye düşündü. Onu yanına çağırarak şöyle dedi: “Sihirli bir yüzüğüm olmasını arzu ediyorum ve onu benim için bulmanı istiyorum”.
Beniah başını eğerek kralını selamladı ve yüzünde büyük bir gülümseme ile “Arzu ettiğiniz her şey benim için bir emirdir! Hemen yola koyulmam için bana yüzüğü tarif edin” dedi.
Kral Salamon gözlerini yaramaz bir şekilde kırpıştırdı. İstediği şekilde bir yüzük yoktu ki! Şöyle emretti: “Bana altı ay içinde mutlu bir insanı mutsuz, mutsuz bir insanı mutlu edecek bir yüzük getir”.
Beniah böyle bir mucizenin varlığından habersiz ama kendini işine adamış biri olarak “Gerekirse bütün dünyayı dolaşacağım ve size isteğiniz yüzüğü getireceğim” dedi.
Beniah hiç vakit kaybetmeden çarşının yolunu tuttu. Kudüs’teki her kuyumcuyu ziyaret etti, ama hepsi de kendilerine tarif edilen yüzüğü ne gördüklerini ne de duyduklarını söylediler.
Beniah sonunda “Belki bu yüzük yabancı bir diyardandır” diye düşündü. Uzaktan gelen kervanlara rastlamak üzere yola koyuldu. Kıymetli taşlar taşıyan her tüccara yanaşıp “mutlu bir insanı mutsuz, mutsuz bir insanı mutlu edecek bir yüzük” görüp görmediklerini sordu. Rastladığı hiçbir tüccar ya da deve sürücüsü böyle bir şeyi duymamışlardı!
Beniah uzak denizlerden gelip gemilerini limana demirleyen kaptanlara gitti. Bulduğu her kaptana yüzüğün varlığını sordu. Hepsi de sakallarını ovuşturup başlarını iki yana sallayarak ona yardım edemeyeceklerini söylediler.
Aylar geçti. Beniah bu süre içinde her yeni kervana, her yeni gemiye yöneldi. Yurdun dört bir yanından gelen kuyumcuları arayıp buldu. Öyle görünüyordu ki Beniah kralının ondan istediği şeyi getirmekte başarısız olacaktı. Cesareti kırılmıştı ve perişan bir haldeydi.
Görevini yerine getirmesi gereken günden bir gün önce Beniah kendinden geçmiş ve kaygılar içinde tekrar çarşıya gitti. Mücevher tezgâhlarına tekrar bakmaya başladı. Yolun kenarında bir halı üzerine işlenmemiş kaba yüzükler ve bilezikler sermiş bakımsız bir çocuk gördü, durdu ve altına bakmadığım bir taş kalmamalı diyerek çocuğa yanaştı ve sordu: “Mutlu bir insanı mutsuz, mutsuz bir insanı mutlu edecek bir yüzüğün var mı?”
Çocuk başını sallayarak “böyle bir yüzüğüm yok” dedi.
Beniah dayanamayıp gözyaşlarına boğuldu. Artık yenildiğine emindi. Torununun Beniah ile konuşmalarına kulak misafiri olan büyükbaba gölgelerin ardından belirerek “Belki istediğin yüzük bendedir” dedi.
Yaşlı adam elindeki basit yüzüğe bir şeyler kazıdı. Beniah yüzüğe baktığı anda yüzü kocaman bir gülümseme ile aydınlandı. O anda uzun arayışı süresince yaşadığı düş kırıklığı ve üzüntü silinip gitti.“Evet, gerçekten de bu o yüzük” dedi sevinçle.
Saraya döndü ve Kralın huzuruna çıktı. Saray ahalisi bir şölen hazırlığı içindeydi ve kral neşe içinde misafirleri ile gülüyordu. Beniah’ın kendisine doğru geldiğini görünce kendi kendine: “Ona bu aşağılanma ile daha fazla acı çektirmeyeceğim. Verdiğim görevi yerine getiremediğini kabul ettiği an ona aslında yerine getirilmesi imkânsız bir görev verdiğimi açıklayacağım” dedi.
Beniah Kral Salamon karşısında diz çöktü ve elinde mutlulukla tuttuğu yüzüğü ona uzattı. Kralın gözü yüzüğe takılır takılmaz yüzündeki neşeli gülümseme kayboldu. Başını kaldırıp sarayının ihtişamına bakındı ve bir gün hayatının sadece bir toz bulutu olacağını idrak etti.
Elindeki basit yüzük üzerinde İbranice şu sözler yazılıydı: “Bu da geçecek”. Aynı yüzüğün acı ve talihsizlik ile savaşan birine huzur ve kurtuluş getirebileceğini biliyordu. Sadık askerinin bulmasını istediği yüzük gerçekten de bu yüzüktü.
Kral Salamon Beniah’ı kollarından tuttu ve onu sınadığı için kendisini affetmesini diledi.
Kendi yakut yüzüğünü çıkarıp Beniah’a verdi ve üzerinde o bilge sözlerin yazılı olduğu basit altın yüzüğü taktı. Kral o günden sonra ona akıl ve denge sunan bu sihirli yüzüğü hayatının sonuna kadar taşıdı.
“Mutlu ya da mutsuz olmanız küçük bir şeye bağlıdır: Düşünce biçiminize.” MARCUS AURELIUS