Aşkı ve şevki yol edinmiş gönül sultanı Mevlana, bir gün, dergâhın işlerini yürüten talebesini çağırdı ve şöyle dedi: ‘Dergahın eşeğini satınız’.
Eşek, dergâhın kıdemli bir hizmetkârıydı. Hayvana bile vefa dersi verilen mektebin öğrencisi, bu isteği anlayamadı ve sordu: “Efendim, dergâhımıza herhalde bir eşek lazımdır.”
Gönül sultanı, sözünü kesti ve isteğini vurguladı: “Evladım, bu eşeği satın ve başka bir eşek alın.” “Ama neden?” dedi öğrencisi ve ekledi: “Biniyoruz, götürüyor; yüklüyoruz, taşıyor. Üstelik nereden bıraksak, dergâhın yolunu şaşırmadan bulup yerine geliyor…”
Bunun üzerine, Allah dostu, gerekçesini açıklamak zorunda kaldı ve buyurdu ki: “Evladım, dikkatimi çekti, bu eşek bir haftadan beri anırmadı. Aşksız ve şevksiz… Şevksizliğinin size bulaşmasından korkarım! Bu sebeple satın bu eşeği de bir başkasını alın.”